İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Nükleer Denizaltı Ziyareti Sırasında NATO Bağlılığını Vurguladı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, geçen hafta Kraliyet Donanması’nın nükleer denizaltısı H.M.S. Vanguard’a yaptığı ziyaret sırasında, ülkesinin caydırıcılık kapasitesinin NATO’ya bağlılık açısından güçlü bir sembol olduğunu vurguladı.

Nükleer kapasiteli Trident füzelerinin kontrol edildiği operasyon merkezinde yapılan tatbikatı bizzat izleyen Starmer, füze fırlatma süreciyle ilgili ayrıntıları dikkatle takip etti. Bu görevdeki tek yetkili olarak, nükleer silah kullanma kararının ağırlığını gözlemledi.

Starmer, denizaltının aylar süren devriyesini “barışı koruma kararlılığı”nın göstergesi olarak tanımladı. Atlantik’in derinliklerinde sürekli görev yapan bu denizaltıların, özellikle Rusya’nın tehdidi karşısında, Avrupa güvenliği açısından hayati bir rol oynadığını söyledi. Starmer, “Yılda 365 gün, 55 yıldır devriyedeler. Bu şekilde, çok uzun bir barış dönemi sağlandı” ifadelerini kullandı.

‘Artık Barışa Güvenilemez’

Son dönemde Avrupa’nın kendisini savunma kapasitesine dair tartışmalar artarken Starmer, Ukrayna’daki savaşın ardından oluşan güvenlik boşluğuna dikkat çekti. Artık barışa güvenilemeyeceğini belirten Starmer, “Bu anın geleceğini Rusya Ukrayna’ya girdiğinde biliyorduk” dedi.

Başbakan’a göre, artık Avrupa ülkeleri savunma konusunda daha fazla sorumluluk üstlenmek zorunda. Starmer, Donald Trump’ın bu yöndeki eleştirilerine de kısmen hak verdi.

Başbakan, Trump ile Vladimir Putin arasında olası bir barış sürecine hazırlık amacıyla yeni bir askeri koalisyon kurmayı hedefliyor. Bu oluşumun, Ukrayna’nın sınırlarını, hava sahasını ve limanlarını koruyacak bir yapı olması planlanıyor.

Starmer, “Putin’in Ukrayna’yı savunmasız bırakmak isteyeceğini düşünüyorum. Bu ona tekrar saldırma imkânı verir” diyerek savaştaki son durumu değerlendirdi.

Avrupa Çok Yavaş

İngiltere ve Fransa dışındaki Avrupa ülkeleri henüz Ukrayna’ya asker gönderme sözü vermedi. Bu hususta Starmer, sürecin yavaş ilerlemesinden endişeli.

Starmer, “Ukrayna konusunda en temkinli olanların karar alma hızında gidersek, Avrupa’nın güvenliği için ihtiyaç duyduğumuz konuma asla ulaşamayız” dedi.

İlk planlama toplantısı Londra’da gerçekleşti. Starmer, İngiltere’nin Avrupa savunması için liderlik etmekten başka seçeneği olmadığının altını çizdi.

Starmer, Trump’ı NATO’nun önemine ikna etmek için kişisel ilişkiler kurmaya çalışıyor. Trump ile düzenli telefon görüşmeleri yapıyor, Kraliyet ailesinden resmi davetlerle bağları güçlendiriyor.

İngiltere Başbakanı, “Kişisel düzeyde iyi anlaştığımızı düşünüyorum” diyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ile Trump arasındaki ilişkileri de yumuşatmak için arabuluculuk rolü üstlendi.

Barışın Avantajlarını Tükettik

Barış süreci hazırlıkları çerçevesinde, Zelenski’ye Trump ile yeniden diyalog kurması için destek sağlandı. Starmer’ın danışmanları Kiev’de temaslarda bulunarak stratejik dil oluşturdu.

Bu temaslar sonucu Zelensky, Trump’ın girişimlerine destek vermeye başladı. Starmer’a göre bu, İngiltere’nin uluslararası sahnede yeniden etkin olduğunu gösteriyor.

Ancak İngiltere’nin Avrupa savunmasındaki rolü hâlâ sınırlı. Avrupa Birliği, savunma fonlarından dışladığı İngiltere ile güvenlik anlaşması imzalanmadıkça iş birliğine yanaşmıyor.

Buna rağmen Starmer, savunma harcamalarını artırmayı ve yeni nesil denizaltılarla askeri kapasiteyi güçlendirmeyi hedefliyor. “Barışın sunduğu avantajları tükettik. Artık savunmayı daha öncelikli düşünmeliyiz” diyor.